NURİ KİLLİĞİL VATAN SAĞ OLSUN DİYEN YİĞİT … henüz 29 yaşındayken Kafkas İslam Ordusu Komutanı olarak, Ermenilerin ve Rusların işgalindeki Bakü’yü kurtardı. Bu zaferden sonra Azerbaycanlılar tarafından adına destanlar yazıldı, şarkılar bestelendi (Çırpınırdı karadeniz ona yazılmıştır) ve “Bakü Fatihi” olarak tanınmaya başladı. 1925 yılında Atatürk’ün imzasıyla Yarbay rütbesiyle emekliliği onaylandı. 1929’da devlet tarafından İstiklal Madalyası’na layık görüldü.Silah imal etmek en büyük hayaliydi.
Gençliğinde ağabeyi Enver Paşa'ya, "Ağabey bırak beni silah imal edeyim." demişti. Açtığı fabrikada silahlar üretmeye başlıyor. Tabancaları (Killigil) dünyanın en iyi 20 silahı arasında sayılıyor. Nuri Killigil tarafından sınırlı sayıda üretilmiş 9 mm çapında, yarı otomatik tabanca Zamanının ilerisinde bir tasarıma sahiptir. Mükemmel durumda saklanmış bir örneği İstanbul Harbiye Askeri Müzesinde bulunabilir. Tabanca, Nuri Killigil'in mirasçıları tarafından müzeye bağışlanmış ve özel kutusunda ilk günkü gibi saklanmaktadır. Yedek şarjörü ve mermileri ile bir arada görülebilir Kurtuluş Savaşı döneminde Erzurum'da tamirhane ve fabrikalarda çalışıp ele geçirilen silah ve malzemeyi kullanılır hale getiren, daha sonra kurduğu fabrikada top, havan, uçaksavar mermi ve tapalarının yanı sıra uçak bombaları imal eden Nuri (Killigil) Paşa, özel sektör olarak yerli harp sanayisinin gelişmesine ve Türk ordusunun ateş gücünün artırılmasına katkı sağlayan ilk girişimcilerden biri olarak biliniyor. Nuri Paşa'nın Sütlüce'deki fabrikayı hükümetin desteği ile bulduğu krediyle alarak silah ve mühimmat üretecek şekilde dönüştürdü. 1927'de Polonya Patent Enstitüsü'nden 20'ye yakın beratını aldığı ürünleri var. Daha az parçalı silahlar üretiyor. Bekçi, polis ve silahlı kuvvetler içerisinde de dağıtılmış tabancaların üretimini gerçekleştiriyor. Piyasada Killigil adıyla bilinen tabancalar bugün dahi birçok kişinin belinde durur. Milli hükümet zamanında elinde kullanamadığı birtakım malzemeleri dönüştürüyordu. Gidip Sütlüce’de muhteşem bir fabrika kuruyor. Yeni tezgâhlarla hızına hız katıyor. Nuri Killigil’in bu başarıları, Türkiye’nin milli ve yerli bir savunma sanayisi olmasını istemeyenleri rahatsız etti. Bir süre sonra Killigil, baskılardan dolayı fabrikasında silah üretilmeyeceğini açıkladı. Fakat üretim gizlice devam ediyordu. 2 Mart 1949... Saat 17.10... Killigil tesislerinde artarda üç patlama yaşanıyor. Sabotajcılar önce kimyahaneyi uçuruyor. Ardından cephane parlıyor. Bu menfur saldırıda 27 kardeşimiz şehit oluyor. Nuri Paşa’nın naaşı 20 gün sonra Haliç’te su yüzüne çıkıyor. Patlamadan sonra Nuri Paşa’nın yanmış birkaç parça el, ayak ve giysisi bulunur ancak. Ve bunlar bir tabuta konarak toprağa verilir. minik tabutta yatan büyük, idealist ve gözükara bir paşadır. “Ceset noksan” diyerek namazı kıldırmıyor, kılınmasına da izin vermiyor. Hâlbuki gıyabında bile kılınabilir. Hadise Meclis’te (23 Mart) kapalı celsede ele alınıyor. Bazı mebusların; “Örtbas etmeye çalışmayın!” diye bağırdıkları işitiliyor. Meclis, tutanaklarını kilitliyor. Kafkas İslam Ordusu Komutanı olarak şanlı zaferler kazanmış bir savaş kahramanı, Azerbaycan Türklerini, Rus-Ermeni zulmünden kurtaran “Bakü Fatihi”, Türkiye’nin ilk yerli ve milli silah üreticisi, savunma sanayinin kurucusu, ömrünü memleketine adamış bu müslüman Türk evladına bir cenaze namazı bile çok görülmüştü.Ömürleri boyunca kendilerinden çok ülkeleri için çalışan bu aziz insanlara vefa borcu olarak bizlere düşen; onları iyi anlayıp, değerlendirmek, emanetlerine sahip çıkmak, onların kaldıkları yoldan devam etmektir. Ve onları unutturanları asla unutmamaktır. Vatan savunması için Trablusgarp’tan Bakü’ye birçok toprakta korkusuzca savaşan bir kahraman olduğu gibi, Nuri Paşa "Vefat ettiğinde Tereke Hakimliği mal varlığına bakıyor ve sadece 3 takım elbisesi olduğu ortaya çıkıyor. Mütevazı yaşıyor. Nuri Paşa işçilerinin maaşını zamanında ödemek için kredi çektiği, gerekirse kendisinin aç kaldığı ama gününde ödeme yaptığını söylemişti. İşçilerinin bir kısmı görev yaptığı dönemden kendi askerlerinden oluşuyordu." bir mühendislik dehası da olan Nuri Paşamızın ruhu şad, mekanı cennet olsun. |
1290 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |