REGAİP KANDİLİ Regaip Kandili Receb ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ (c.c) bu gecede, Müminlere, ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Regaib gecesi'nde yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.
Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla darecebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demektir...Sabbe, Arapçada dökmek demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb; Allah'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir. Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor. Onun için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek. |
1624 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |